Yüz Dolgusu
Yüz Dolgusu Nedi̇r Hangi̇ Bölgelere Yüz Dolgusu Yapilabi̇li̇r?
Yüz dolgusu; nazolabial kıvrımlarda, dudağın iki köşesinden çeneye doğru uzanan ve marionette çizgisi adı verilen çizgilerde, yanaklarda ve elmacık kemiklerinde cildin altına enjekte edilen, bu alanları dolduran ve kırışıklıkları yumuşatan bir malzemedir. Dudak dolgunlaştırmada işlemi de dolgu maddeleri ile gerçekleştirilmektedir.
Genellikle, estetik enjekte edilebilir tedavi dünyasına baktığınızda, botulinum toksini (Botoks) genellikle yüzün üst yarısı içindir ve dolgu maddeleri ise yüzün alt yarısı için uygundur.
Yüz dolgusu maddeleri, yüzün belirli bölgelerine birkaç küçük enjeksiyon ile uygulanan geçici veya uzun süreli çözeltilerdir. Pek çok tipte yüz dolgusu maddesi mevcuttur; her biri özelleşmiş tiptedir, örneğin kimisi kırışıklıkları azaltmada kullanılırken kimisi daha çok dudak dolgunlaştırmada kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Yüz dolguları, yaşlandıkça yağ ve kollajeni kaybeden yüz bölgelerinde, yüzdeki kırışıklıkları ve kıvrımları doldurarak hacmini artırmaya yarar. Hyaluronik asit, vücudunuzda da doğal olarak bulunan bir dolgu maddesidir. Yaşlandıkça yüzümüzde, Hyaluronik asit miktarı azaldığından yüz hacmini kaybetmeye başlar ve daha derin nazolabial kıvrımlar, ağız kenarından çeneye inen çizgile oluşur. Dudaklar incelmeye ve dudakların köşeleri aşağı doğru dönmeye başlar.
Yüz bölgesindeki hacim kaybı, bireylere daha yaşlı bir görünüm kazandırarak ritid oluşumuna (belirgin cilt kıvrımları, kırışıklıklara) yol açar. Dolgu maddeleri, hacim kaybının yerini almak ve sonuç olarak yüz kırışıklıklarının görünümünü azaltmak için cilt altına enjekte edilen doğal maddelerdir.
Doktorların kullanabileceği çok sayıda dolgu türü olmasına rağmen, günümüzde en yaygın olarak kullanılan hiyalüronik asittir. Hyaluronik asit dolgu maddeleri sadece yaşlanma ile yaşanan hacim kaybının yerini almakla kalmaz, aynı zamanda kollajen üretimini de uyarır. Yapılan bir çalışmada, hyaluronik asit 70 yaşın üzerindeki hastaların cildine enjekte edildiğinde fibroblast hücrelerinin sayısı ve cildin epidermal kalınlığı artmıştır. Böylece, dolgu maddelerinin, fibroblast artışı ve aktivasyonunu indüklediğini ve büyüme faktörünü düzenleyerek kollajen sentezini de artırdığını görmüşlerdir.
Hiyalüronik Asit
Hyaluronik asit, insan vücudunda doğal olarak bulunan ve cilt, sinovyal sıvı, belirli kıkırdak türleri ve diğer bağ dokuları da dahil olmak üzere birçok dokuda bulunan bir polisakkarittir. Hyaluronik asit, vücuda uyumlu olduğundan hastalar için en uygun dolgu maddesidir (yani, alerjik reaksiyonu uyarma potansiyeli çok düşüktür).
Yüz Dolgusu Sonrası Olası Yan Etkiler Nelerdir?
- Fazla dolgu maddesi uygulanması: Eğer yüze uygulanan dolgu enjeksiyonu hasta tarafından fazla bulunursa bu durumu geri çevirmek mümkündür. Hyalulonik asit dolgu maddeleri, hyaluronidaz kullanılarak eritelerek azaltılabilir veya tamamen yok edilebilmektedir. Bu yüzden en kötü senaryoda bile hekimlere belirgin bir avantaj sağlar.
- Morarma: Dolgu maddelerinde görülen en yaygın komplikasyon, enjeksiyon bölgesinin işlem sonrasında morarmasıdır. Bu, kullanılan tekniğe bakılmaksızın gerçekleşebilir. Bununla birlikte, morarmayı en aza indirmek veya önlemek için aşağıdaki önerilere uyulmalıdır:
- Hastalara, enjeksiyondan bir hafta önce kan inceltici (aspirin, vb gibi ilaçlar, balık yağı, E vitamini, sarımsak, gingko veya ginseng) kullanmaktan kaçınmaları vurgulanmalıdır.
- Küçük çaplı iğneler ve künt kanüller kullanılmalıdır.
- Mümkün ise, enjeksiyon sayısını minimize edecek şekilde uygulama yapılmalıdır.
- Enjeksiyon sırasında morarma gözlenir ise, bölgeye hemen basınç uygulanmalı ve bir buz torbası tatbik edilmelidir.
- Hastalara, enjeksiyondan sonra 24 saat boyunca kan basınçlarını artırabilecek veya başlarını ve yüzlerini zorlayabilecek aktivitelerden kaçınmaları konusunda tavsiyelerde bulunulmalıdır (örn. Ağır Egzersiz ve aktiviteler).
- Hastalara, enjeksiyondan sonra 24 saat boyunca başı dik bir pozisyonda tutmaya özen göstermeleri tavsiye edilmelidir.